Ortaya Karışık (Little Little into the Middle)*
Merhabalar, Sevgili takipçilerim (if any) ve bir şekilde yolu sayfama düşen benim gibi şaşırmış arkadaşlar,
Geçenlerde küçük bir kıvılcımın beynimde çakması ile neden absürt projelerimi buradan paylaşmıyorum diye düşündüm, ve paylaşmaya başladım (şimdilik Ingilizceler, ama Türkçe’ye çeviri planlarım da var).
Nedir absürt proje?
Bilimsel gelişmeleri takip ederken bir anda DNA origami diye bir şey olduğunu öğrendiğinizi düşünün. İlaç göndermek için vs. kendiliğinden uygun ortamda açılan ve sonra yok olan bir araç olsun. Elbetteki bunun için origami maddesi lazım, aynı gerçek hayatta kağıda ihtiyaç duymamız gibi.
Sonra başka bir zaman diliminde Bilim ve Teknik’in örümcek ağı ve kullanışlılığı ile ilgili (her ne kadar savunma sanayine odaklı olsa da) bir yazısını okuduğunu düşün.
Ne hikmetse kafanda bir takım kıvılcımların atıp bu ikisini iyi bir amaç için birleştirebilir miyim acaba diyorsan benim absürt proje dünyama hoşgeldin!**
Ne hikmetse kafanda bir takım kıvılcımların atıp bu ikisini iyi bir amaç için birleştirebilir miyim acaba diyorsan benim absürt proje dünyama hoşgeldin!
Eskiden beri alakalı alakasız pek çok konuyu “alakalandıran bir beynim” var. Bazen belki bir “curse”, bazen belki bir “magic”. Bunun doğal sonucu olarak ortaya belki yaratıcı belki absürt bazı fikirler çıkıyor (kompoziyon yarışmalarında bunun çok ekmeğini yedim eheheh). Özellikle söz konusu aldığım bir dersin, gerçekçilik sınırını çizmemiz o kadar da zorunlu olmayan bir projesi ise o zaman görün siz eğlenceyi! İlham desem ilham değil, boş kafa desem tam boş da değil.
Akademide saçma fikir yoktur (etik vs konularından bağımsız); onun yerine “olgunlaşmamış”, “üzerine yeterince düşünülmemiş” fikir vardır. Bu sebeple, her fikir, projeye dönüşmez. Birçok faktörü düşünüp ya devam edersiniz, ya geleceğe bırakır, ya zaten yapılmış der, ya da mantıklı değil der bırakırsınız. Kısacası, düşünmek ayıp değildir, ancak, sorunu belirler, öncesini araştırıp, sonrasına yönelik fikir üretirsiniz bilimsel yöntemde.
Akademide saçma fikir yoktur (etik vs konularından bağımsız); onun yerine “olgunlaşmamış”, “üzerine yeterince düşünülmemiş” fikir vardır. Bu sebeple, her fikir, projeye dönüşmez. Birçok faktörü düşünüp ya devam edersiniz, ya geleceğe bırakır, ya zaten yapılmış der, ya da mantıklı değil der bırakırsınız. Kısacası, düşünmek ayıp değildir, ancak, sorunu belirler, öncesini araştırıp, sonrasına yönelik fikir üretirsiniz bilimsel yöntemde.
Bilimde “kesinlik” kavramı da epey karışık. Moleküler biyolog ile elektrik elektronik mühendisinin “hayata bakışını” değiştirebilecek derecede farklı.
TV’ye çıkıp bizim anlanlarda süregelen bir çalışma için “kesin” dille atıp tutmasına bu yüzden şaklabanlık diyebiliriz. Bazıları da var ki sadece kendi ilgisi doğrusundaki kaynakları gösterip, “net” yönelim sunar size. O konuda azıcık araştırınca, ne diyor bu dersiniz, ama o araştırmayı yapabilecek eğitim düzeyine sahip insan sayısı kaçtır? Ha bazıları da var ki “olmayan” üzerinden, kendi duygu ve düşüncelerini “gerçek” olarak sunar, artık ona diyecek bir sözümüz yok, çünkü konuştuğu bilim değil.
Bilimsellik
Öte yandan bir alanın direk içindeyseniz ve o alanla ilgili çok şey okuduysanız, bazen yapabilecekleriniz konusunda sınırı kendi kendinize çiziyorsunuz. “Out-of-the-box”-kutu dışı düşünce dediğimiz şey hiç gerçekleşmiyor. Oysaki kutu mutu yok, onu da biz çiziyoruz.
Eğer herkes varolan sistemle yetinirse bir PCR tekniği nasıl gelişsin, ya da aman bu bakternin viral savunması, biz nabalım dersek CRISPR nasıl olsun?
Eğer herkes varolan sistemle yetinip yenisi üzerine düşünmezse bir PCR tekniği nasıl gelişsin, ya da aman bu bakterinin viral savunması, biz nabalım dersek CRISPR nasıl olsun?
Kendi çalıştığım alanlarda da biraz daha “özgür” düşünebilsem harika olur. “İyi” bir makale çıkarmaya odaklı, sana verilen ödev şeklinde ve sürekli “deadline”-son günleri olan bir memuriyete dönmüş akademide absürt projelerimiz doğmadan düşüyor, ve belki haberimiz bile olmuyor.
Belki doğmalarına izin versek, geliştirmek için fırsat tanısak (yeterince “background”-arkaplan ve “literature”-literatür taraması ve sonra uygun bilimsel metodolojiler ile gelecek sunsak), ortaya neler çıkacak kim bilir…
** Bilkent’te aldığım bir ders projesi için oluşturmuştum. Sonra tabi yapılabilirliğinin recombinant olarak örümcek ağını üretmek ya da örümceklere ürettirmek zor olduğu için epey zor olduğunu farkettim (belki şimdilerde gelişmiş ve değişmiştir sistemler). Yine de üstüne uğraşıp, ders projesi olarak kullanmıştım.